Şehir
hayatının yorucu stresini atmanın en güzel yolu, akşam olunca kırsala kaçmak
olsa gerek. Yeşilin olduğu yerde insanın tüm vücudu sanki nefes alıyor, günün
tüm yorgunluğunu üzerinden atmasına yardımcı oluyor. Sabah uyandığında ise dinç
bir şekilde uyku sersemliğine maruz kalmadan yataktan zıpkın gibi
fırlayabiliyorsun. Şehir merkezine yakın bir köyümün olması benim için büyük
bir nimet. Şehir merkezinden 30 dakika mesafede.
Tabiî ki
sadece şehre yakın bir köyün olması yeterli değil. Sivrisinekler ve böceklere
karşı önlem almanız gerekecek. Çok büyütülecek bir mevzu değil bunlar. Size
tavsiyem güzel bir çardak/kamelya tarzı bir şey yapmanız ve uyurken cibinlik
kullanmanız. Eğer açık havada yatmayacaksanız raid sivrisinekleri cidden
uzaklaştırıyor.
Neyse
konuya döneyim. Dün gece köy evinin avlusuna yatağımı hazırladım. Cibinliğimi
kurdum. Mükemmel güzel bir hava var. Tam uyku moduna geçeceğim. Fakat acı acı
bir köpek havlaması kulağıma gelmeye başladı. İnsanın içini parçalayan bir
havlama sesi. Kardeşim bu sesi dün de duyduğunu söyleyince içime iyice kurt
düştü. Kardeşimle beraber el fenerini alıp bahçeye gittik. Havlama sesi bizim
bitişik komşunun bahçesinden geliyordu. Bahçe sahipleri pek fazla köye
uğramadıklarından dolayı bahçeleri balta girmemiş bir orman gibiydi. Sesin
geldiği yeri bulduk. Yabani otların, çalılıkların olduğu bir sıklıktan ses
geliyordu. Köpek ile aramızda belki 2 metreden daha az kalmıştı. Fakat hala
köpeği çalılıkların arasında görmek mümkün değildi. Çalıları araladık, sonunda
köpek yavrusunu bulduk. Sevimli bir yavruydu. Çalıların içine sıkıştığı yerden
kurtardık. Hemen çeşmeye götürüp su içirdik. Artık rahatça uyuyabilirdim.
İçimde bir
canlıya yardım etmiş olmanın mutluluğu ile uykuya daldım.
EmoticonEmoticon